16 Temmuz 2021 Cuma

Cumhuriyetin Toplumcu Eğitim Politikası Üzerine

 *Ural, Ayhan. (2021). Cumhuriyetin Toplumcu Eğitim Politikası Üzerine. Mektepligazete Bülten Tebeşir. 15(22). https://mektepligazete.com/public/file/bulten/mektepli-bulten_sayi15.pdf

Cumhuriyetin Toplumcu Eğitim Politikası Üzerine*

Bu yazıda, Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş dönemi ve devamında uygulanan eğitim/kültür politikalarının toplumcu niteliğine ilişkin genel bir çözümlemeyi hedeflemekteyim. Ayrıntıya girmeksizin genel bir saptamayla ilgili dönemi kapsayan süreçteki eğitim politikalarının, doğal olarak farklı kuram, felsefe ve ideolojilerin etki alanında belirlenmiş olduğunu söyleyebilirim. Ancak, bu belirleme/belirlenme sürecinin başat özelliği, toplumcu bir yönelimin öne çıkarılmış olmasıdır. Eğitim politikalarına yansıtılan bu toplumcu motif, eğitim sisteminin temel bileşenlerinin biri olan okul seçiminde de demokratik birlik okulu olarak yansımıştır.

Bu kısa girişten sonra, tartışmayı zenginleştirecek somut olgulara yer verebilirim. Çözümlemeye tabi tuttuğumuz dönem, cumhuriyetin kuruluş sürecini de kapsayan 1920’li yılların başları ile 1940’lı yılların sonlarına kadar olan dönem.  İlgili dönemde eğitim, henüz temel bir insan hakkı olarak uluslararası bir bildirgeyle güvence altına alınmamış, eşit yurttaşlık düşüncesinin yaygın bir pratiği oluşmamış. Bu dönem, özgürleşmenin aydınlanma ile gerçekleşme inancı yeni yeni uygulama olanağı bulduğu, demokratik toplum idealinin genel zorluklarının egemen olduğu bir dönem. Birçok başka olumsuzluğu da ekleyebileceğimiz bu koşulların en zorlusu da zaferle sonuçlanmış uzun süreli bir kurtuluş savaşının yoksunluklarının egemen olduğu bir dönem olması. Bütün bu koşullarda benimsenen dönemin eğitim politikalarından birkaçını hatırlatmak isterim.

·         Bağımsızlık mücadelesinin sürdürüldüğü bir sırada eğitim kongresinin toplanması.

·         Kamucu eğitimin ilk kilometre taşlarından olan, eğitimin birleştirilmesine ilişkin düzenleme.

·         Eğitim bakanlığının merkez ve taşra örgütlerinin yapılandırılması.

·         Öğretmen yetiştirme ve istihdamına ilişkin düzenleme.

·         Türk Ocakların yurt sathında yaygınlaştırılması.

·         Alfabe devriminin yapılması.

·         Millet mekteplerinin açılması.

·         Halkevlerinin kurulması.

·         Üniversitenin yeniden açılması.

·         Köy enstitülerinin açılması.

·         Tercüme bürosunun kurulması.

·        

Bunlar ve diğerleri, herbiri cumhuriyet devriminin temel taşları ve taşıyıcı unsurları. Toplumsal yaşamın belirleyicisi bu eğitim ve kültür politikalarının -uygulamaların- ortak özelliği, toplumcu bir felsefi, ideolojik ve kuramsal zemine dayalı olmalarıdır. İlgili döneme ilişkin hangi yönelimi ele alırsak alalım, bu toplumsal motifi açık bir şekilde görebiliriz. Cumhuriyetin kuruluş sürecinin temel yönelimlerinden biri olan toplumsal birlik hedefi,  dönemin eğitim politikalarıyla desteklenmiş ve başarılmıştır. Ancak bu seçim, 1950’li yıllarda terkedilerek kalıcı kılınamamıştır. Bu dönemden sonra benimsenen liberal eğitim politikalarının yaratmış olduğu eşitsizlikler, eğitim alanında yaratılan yeni sorunlarla artarak günümüze kadar gelmiştir.

Bu gün biz eğitimcilere, cumhuriyetin toplumcu eğitim politikalarını üretenleri saygıyla anmak, onların ülkülerini anlamak, mücadelelerini selamlamak ve onlardan ilham almak düşmekte. Demokratik bir toplum için büyük bir dayanışma sergileyen dönemin bilimci, politikacı, bürokrat ve yurttaşlarını örnek alabilmeliyiz. Bugün de demokratik birliğe gereksinimiz aynı şiddette sürmekte. Bütün boyutlarıyla yıkıma uğratılmış toplumsal yapı, yeniliberal eğitim politikalarıyla eğitimi toplumsal yeniden üretim aracı olarak kullanmakta ve toplumsal sınıflar arasındaki eşitsizlikleri derinleştirerek yeniden üretmekte. Bütün bu olumsuzluklardan kurtulmak için yeniden toplumcu eğitim politikalarına dönebilmeliyiz. Bunun için şu temel ilkeler, yol gösterici olacaktır:

  • Eğitimi bir insanlaşma süreci olarak tanımlamak.
  • Eğitimi temel bir insan hakkı olarak kabul etmek.
  • Eğitimi bir özgürleşme pratiği olarak anlamak.
  • Eğitimi kamusal bir hizmet olarak sunmak / istemek.
  • Eğitimi demokratik birlik aracı olarak kullanmak.
  • Eğitimi bilimsel olarak gerçekleştirmek.
  • Eğitimi lâik bir anlayışla örgütlemek.
  • Eğitimi dayanışma, barış ve kardeşlik aracı olarak görmek.

Okul Sistemleri ve Okulların Kademelendirilmesi Üzerine Düşünceler

* Ural, Ayhan (2023). Okul Sistemleri ve Okulların Kademelendirilmesi Üzerine Düşünceler. Eleştirel Pedagoji Dergisi. Sayı: 74 . http://www....