*Ural, Ayhan. (2020). Eleştirel Pedagojinin Ne’liği Üzerine. Nirvana Sosyal Bilimler Sitesi. Yayın Tarihi: 18 Mayıs. http://www.nirvanasosyal.com/h-748-elestirel-pedagojinin-neligi-uzerine.html
Eleştirel pedagoji kavramının
yirminci yüzyılın son çeyreğiyle birlikte yaygın bir şekilde
kullanıldığı/kullanılmaya başlandığı gözlenmektedir. Uluslararası alanyazınla
tam olarak uyum göstermese de Türkiye’de de 1990’lı yıllarda kullanılmaya
başlanan eleştirel pedagoji kavramı günümüzde yaygınlaşma eğilimi
göstermektedir. Hem Türkçeye çevrilen hem de telif eser olarak yayınlanmış
çalışmalarda kullanılan eleştirel pedagoji kavramının ifade ediliş biçimleri
oldukça farklılık göstermektedir. Bu durumu, ilk bakışta farklı kullanıcıların
-düşünür, bilimci, eğitimci, eğitim bilimci ve benzeri- farklı kullanımları
tercih etmesiyle oluşmuş bir zenginlik olarak kabul edebiliriz. Ancak, kullandığımız
terimlerin çokluğu ve çeşitliliği kadar, aynı metinde hatta aynı paragraf veya
cümlede de farklı nitelemelerle kavramsallaştırmaya çalışıyor olmamız,
eleştirel pedagojinin ne’liğine ilişkin ilgi ve merak uyandırmasına karşın kafa
karışıklıkları yaratmaktadır. Bu genel düşünceden hareketle bu yazı ile eleştirel
pedagojiyi ifade ediş biçimlerimize -kavramsallaştırma- ilişkin bir çözümleme
yapacağım. Bu amaca uygun olarak, eleştirel pedagojiyi ifade ederken –betimlerlerken-
yaygın olarak kullandığımız kavram ve/veya kavramsallaştırmaların -sözcük, sözcük dizini, söz öbeği, kavram,
kavramsallaştırma ve benzeri- dil ve anlatım, anlam ve içerim açısından yarattığı
sorunları tartışmaya çalışacağım. Tartışmada eleştirel pedagojiye yüklediğimiz
-yüklenilen- anlamı değerlendirme dışı tuttuğumu ve ayrıca eleştirel pedagojiyi
ifade ederken oluşturduğumuz bu çeşitlilik ve yorum farklılıklarını, ilgili
çalışma alanının insan yönelimli bir eylem oluşundan kaynaklandığı sayıltısını
da dikkate aldığımı belirtmek isterim. Dolayısıyla bu yazı, bir yargılama
eyleminden çok, mevcut karışıklığa -karmaşaya- dikkat çekme iddiasındadır.
Eleştirel Pedagoji Kullanımı:
Eleştirel ve pedagoji sözcüklerinin ardışık olarak birleştirilmesiyle
oluşturulan bu kullanım, dil ve anlatım açısından sorunlu olmanın yanında anlam
yükü açısından da büyük bir belirsizlik taşımaktadır. Bu kullanımı tercih ederken,
kavramın her anlama gelebileceğine ikna olmuş olsak bile, her anlama
gelebilecek bir kavramsallaştırmanın hiçbir anlama gelmeyeceği de iddia
edilebilir. Kullanımdaki iki sözcüğü tek tek ele aldığımızda, her birinin bağımsız
olarak öznel anlamlar taşıdığını görebiliriz. Türkçede eleştirel ve pedagoji
kavramlarına yüklenilen ve üzerinde uzlaşılmış anlamlar mevcuttur. Eleştirel sözcüğünü, eyleme eklenen bir ekle
sıfat yaparak, eleştiri özelliği gösteren
bir anlama dönüştürüyoruz. Böylece, eleştirel sıfatı ile ardılı sözcüğe yani
pedagojiye eleştiri özelliği yüklemiş oluyoruz. Bu kullanım, eleştirme
ve eleştiri
ayrımını gölgeleyerek eleştirel pedagojinin ne’liğine ilişkin belirsizliği
derinleştirmektedir. Pedagoji sözcüğü
de yaygın olarak eğitim ve öğretimi kurallara bağlayan bir bilim alanı olarak
tanımlanmaktadır. Ancak, bu iki sözcüğü birlikte kullanarak oluşturduğumuz eleştirel
pedagoji tamlaması ile nasıl bir anlam oluşturuyoruz? İki sözcükle yeni
bir ad mı yapıyoruz? Pedagojinin mevcut anlamını, eleştirel sıfatıyla ne yönde
değiştiriyoruz? Bu kullanımı ile acaba pedagojiyi anlamının dışında, eleştiri
özelliği taşıyan, eleştiri yapan yeni bir anlama mı taşımaktayız? Genel olarak
bilimin, özel olarak da her bilim dalının -alanı-, doğası gereği bünyesinde
eleştirel bir özellik taşıdığını biliyoruz. Eleştirel pedagoji kullanımımızla
pedagojinin sahip olduğu bu eleştirel niteliğe ilave bir eleştirelliğe
gereksinim mi duyuyoruz, duyuyorsak neden duyuyoruz? Eleştirel pedagoji olarak
kullandığımız kavramı oluşturan her iki sözcüğün, genel ve ilgili bilim alanlarında taşıdıkları
anlam ve gördükleri işlev birlikte kullanılmaları durumunda nasıl ve neye evriliyor?
Eleştirel pedagoji kullanımımıza gerekçe olabilecek, eleştirel olmayan pedagoji
veya normal pedagoji gibi kullanımlar var mıdır? Bütün bu ve benzer birçok
soru, eleştirel pedagojiyi yalın olarak kullanmamızın yarattığı karmaşayı
göstermeye yetmektedir. Eleştirel pedagoji kullanımımıza yüklediğimiz anlamlara
baktığımızda, pedagoji, sosyoloji, felsefe, antropoloji, siyaset bilimi, tarih,
iktisat ve benzeri birçok bilim alanının ilgilendiği konuları doğrudan ve
dolaylı olarak kapsadığı görülebilir. Bu durum ise eleştirel pedagoji kullanımımızın
özel bir anlam taşımadığı kanaatine de yol açabilir. Eleştirel pedagoji
kullanımımız, eleştirel pedagojiyi bir belirtece hapsetmeme anlamı taşısa da
belirteçsiz ortada kalmaya mahkum etmek sonucunu doğurabilir. Eleştirel
pedagojinin ne’liği sorusu, özellikle eleştirel pedagoji kullanımımızın yaratmış
olduğu belirsizlikten kaynaklanan çok haklı ve anlamlı bir soru özelliği
taşımaktadır.
Eleştirel Pedagoji Anlayışı Kullanımı: Eleştirel
pedagojiyi yalın kullanımımızın yetersizliğinden kaynaklı olarak fazladan bir
eklentiye gereksinim duyulmasıyla oluşturduğumuz bu kullanım, anlayış
sözcüğüyle eleştirel pedagojiyi, ayırıcı bir nitelik olarak görüş, bakış, ele
alış biçimi, anlama biçimi, ele alış yolu şeklinde anlamlandırmamızdan
oluşuyor. Bu tespitten hareketle
eleştirel pedagoji anlayışı kullanımımızın özgün -tekil, özel, bireysel, şahsi-
bir kullanım olduğu sonucuna varabiliriz. Böylece, bu yöndeki kullanımlarımızın
kişisel bir kullanım olduğu ve bilimsel bir sistematikleştirmeye uygun olmadığını
da söyleyebiliriz. Eleştirel pedagojiyi anlayış olarak ifade etme tercihimiz,
eleştirel pedagoji kavramsallaştırmamızdan kaynaklanan sorunu çözmek yerine
daha da derinleştiriyor. Bu kullanımımızla birlikte belirtmeye çalıştığımız
zihniyetin, görüşün “neye?” ilişkin olduğu sorusu ve
sorunu ortada durmaktadır. Şayet eleştirel pedagojinin ne’liği sorununu
çözebilirsek burada kullandığımız anlayış ifadesi sorunsuz bir açıklayıcı
olabilecektir. Buradaki sorun, anlayış ile açıklamaya -desteklemeye,
betimlemeye- çalıştığımız kök kavramdan, eleştirel pedagoji kavramsallaştırmamızdan
kaynaklanmaktadır. Bu kullanımımız, eleştirel pedagoji kullanımımızı yeterli
ve/veya uygun bulmayıp, eleştirel pedagojiyi bir anlayış olarak betimleme
amacıyla yaptığımız bir kullanımdır. Eleştirel pedagojiye yaptığımız anlayış
eklentisini, bağımsız olarak ele aldığımızda, zihniyet anlamı taşıdığını
görmekteyiz. Ancak anlayış kavramını eleştirel pedagojiye ekleyerek neyi amaçladığımız
da yeterince açık değildir. Eleştirel pedagoji anlayışı kullanımımız, eleştirel
pedagojinin bir eğitim -pedagoji- anlayışı olduğunu ifade ediyor gibi görünse
de eğitim bilimleri alanında böyle bir tasnif biçimine rastlanmamaktadır.
Yaygın kullanımlarımızı içerim olarak takip ve tahlil ettiğimizde tercih ettiğimiz
anlayış kavramının daha çok felsefe, ideoloji veya kuram anlamı taşıdığı
-yerine kullanıldığı- görülmektedir. Eleştirel pedagoji anlayışı kullanımımız bir
kategori içerisinde yer alan birden çok anlayışın varlığını gerekli
kılmaktadır. Böyle bir kategorinin olmadığı bir ortamda eleştirel pedagoji
anlayışı kullanımını tercih etmemiz, belirsizlik ve karmaşa yaratmaktan öteye
geçememektedir.
Eleştirel Pedagoji Kuramı Kullanımı:
Bu kullanımda eleştirel pedagojiyi bir kuram olarak ifade etmekteyiz. Açık
olarak yer vermemekle birlikte bu kuram betimlemesinin eğitim kuramı olarak
kullandığımız anlaşılabilir. Şayet böyle ise eleştirel pedagoji kuramı
kullanımımız, eleştirel pedagojiyi oluşturacağımız bir eğitim kuramları
kategorisinin içine sokarak ayırıcı -farklı- niteliklerini tanımlayabilmemizi
gerektirir. Kuram eklentisi, önünde yer alan olgunun bilimsel bilgiye dönüşüm
sürecini kanıtlayacak bir içerik sunar. Eğitim bilimi çalışmaları, eğitimi
bütün yönleriyle -süreç, yapı, amaç, tarih, kültür, toplum, birey, doğa, köken
ve benzeri- anlamak, açıklamak, yordamak ve kontrol etmeyi hedeflerken;
felsefe, psikoloji, sosyoloji, politika, antropoloji gibi bilim dallarıyla
yoğun bir ilişki içerisindedir. Eleştirel pedagoji kuramı ifadesi; toplum
kuramları, öğrenme kuramları, kişilik kuramları gibi eğitim bilimiyle ilişkili
kuramlar kategorileştirmelerinin hangisiyle nasıl bir ilişki içinde olunduğunu
açıklamamızı gerektirir. Görüldüğü gibi eleştirel pedagoji kuramı kullanımımız,
eleştirel pedagoji kullanımıyla yaratılan sorunu daha da belirsizleştirerek
karmaşıklaştırmaktadır.
Eleştirel Pedagoji İdeolojisi Kullanımı: Eleştirel
pedagoji kullanımı sorununun bu kullanıma da yansıdığı görülmektedir. Genel
ideoloji kategorileştirilmeleri içerisinde yer almamakla birlikte ideoloji eklentisi
kullanma cesareti, eleştirel pedagojinin ne’liğini açıklamayı zorunlu kılar.
Herhangi bir ideoloji, bireysel bir düşünce olarak açıklanamayacak kadar geniş,
kapsamlı, sistemli, tutarlı ve ayırıcı özelliklere -farklılıklara- sahip
olabilmelidir. Bu anlamda, eleştirel pedagoji ideolojisi kullanımı, hangi,
nasıl, ne, niçin gibi sorulara yanıt üretilebilmelidir.
Eleştirel Pedagoji Felsefesi Kullanımı:
Diğer bütün kullanımlarda olduğu gibi bu kullanım da eleştirel pedagoji
kullanımının yarattığı sorundan kaynaklı bir anlam ve anlatım bozukluğuna
sahiptir. Eğitim felsefeleri kategorileştirmesi içerisinde yer almayan
eleştirel pedagoji felsefesi kullanımı, kullanımdaki pedagoji kavramını
bilinçli bir seçim sonucu eğitim ile eş anlamlı olarak kullanılıp eleştirel
eğitim felsefesi kastediliyor olabilir.
Eleştirel pedagoji yönelimi,
eleştirel pedagoji yaklaşımı, eleştirel pedagoji akımı, eleştirel pedagoji
hareketi gibi kullanımlara da rastlanmakla birlikte burada çalışmanın amacına
uygun olarak daha yaygın kullanılarak kavramsal karmaşa, kirlilik, karışıklık,
yanılsama, anlam kaybı, anlatım bozukluğu gibi sorunlar yaratan kullanımlar
seçilerek değerlendirilmiştir. Bu saptamalardan sonra mevcut sorunun çözümüne
katkı yapabileceği düşüncesiyle ilgili çalışma alanına ilişkin şu öneri ileri
sürülebilir.
Eğitim
Eleştirisi -Eleştirileri- Çalışmaları: Bu önerinin içerisinde
yer alan eğitim eleştirel pedagoji kullanımında yer alan pedagojinin sınırlı
anlam ve alanın üzerinde bir genişlik sunmaktadır. Bu kullanımdaki eğitim
olgusu, eğitim bilimini ve ilişkili olduğu diğer bilim alanlarına da
kapsamaktadır. Ayrıca taşıdığı eylem özelliğiyle de sosyal kuram ile olan
ilişkisini de içermektedir. Öneride kullanılan eleştiri kavramı,
eleştirel kavramının sınırlığını aşacak bir olanak sunmaktadır. Eğitim
eleştirisi önerisi, eğitim politika ve uygulamalarının
çarpıklığını -sorunlarını, olumsuzluklarını- ortaya çıkarmanın ötesinde eğitimin
varoluşsal süreçlerini, ilişkiselliğini, gerçekleşim aşamalarını, işlev ve
etkilerini, toplumsal değişim, sosyal kuram, ideoloji ve felsefeyle ilişkisini,
onun şimdiki durumunun ötesine işaret ederek geçerli yönelimi aydınlatmak için
onu içerden anlamaya çalışan bir öneridir. Bu kullanım ile eğitim eyleminin,
bilimsel, felsefi, ideolojik, kültürel, sosyal, politik, psikolojik, tarihsel, antropolojik
arka planı ile sosyal kuram içindeki konumu tümüyle eleştiri kapsamına dahil
edilmiş olur. Bu yönelim, çalışmaları salt eleştirel olarak tanımlama ve
sınırlamanın ötesinde, eylemin kuramsal, felsefi ve ideolojik yönlerini
kapsayacak eleştiriyi bütün anlam ve varlığıyla öne çıkaracak çalışmaları
da kapsayacaktır. Bu kullanım ile ifade edilen çalışma alanı eğitim bilimi ile
sınırlı olmaksızın ilişkili bütün bilim ve sanat dalları ile özellikle de
eğitim politikası, eğitim sosyolojisi, eğitim felsefesi, eğitim psikolojisi,
eğitim antropolojisi gibi alt disiplinleri de kapmaktadır. Bu öneriye ek olarak
sınırlı bir kullanıma sahip olan, eleştirel eğitim çalışmaları
adlandırması da kullanılabilir. Eğitim eleştirisi veya eğitim eleştirisi
çalışmaları adlandırması önerimiz, mevcut eleştirel pedagoji çalışmalarında
herhangi bir kısıtlama, yöntem ve yaklaşım değişikliği içermez.
Buradaki tartışma yalnızca yaptığım çalışmaların adlandırılmasıyla sınırlıdır. Ayrıca buradaki saptama ve anlatımlar kendi çalışmalarımla -okuma, yazma, tartışma, ders, açıklama, sunu, söyleşi ve benzeri etkinlikler- sınırlıdır. İfade ettiğim düşüncelerimin, eleştirel pedagoji çalışmalarıyla ilişkili olan diğerleriyle hiçbir ilişkisi yoktur. Bu tartışmada eksik bırakılan kısım olan eleştirel pedagoji çalışmalarının kökenlendirilmesi, adlandırılması, kapsamı, farklılıkları gibi konuların yer verildiği daha geniş ve detaylı bir çalışma, akademik bir çalışmanın konusu yapılabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder