*Ural, Ayhan. (2020). Öğretmen Yeterliklerinin Araçsallaştırılması Üzerine. Tebeşir. Mektepli Bülten. Sayı: 8. Sayfa: 16. https://mektepligazete.com/public/file/bulten/mektepli-bulten_sayi8.pdf
Bu yazı ile neoliberal
eğitim politikalarıyla araçsallaştırılan öğretmen yeterliklerine ilişkin bazı
düşüncelerimi aktarmak istiyorum.
Yakın geçmişte
özgürlükçülük ambalajıyla dayatılan neoliberal eğitim politikaları, öğretmeni de
kontrol etmek amacıyla farklı yol ve yöntemler geliştirmiş ve geliştirmektedir
de. Çünkü öğretmen her zaman tehlikelidir. Ne kadar kontrol etmeye çalışsa da
öğretmenliğe dönebilir endişesi, hep vardır egemenin kafasının bir
kenarında. Hiçbir zaman bilinçaltındaki bu korkuyu yok edemez, çünkü Yunanlı Öğretmen Sokrates* gibi gençleri
yoldan çıkarandır öğretmen, herkes kadar bilir bu gerçeği muktedir.
Kontrol ettiği her bir öğretmenin, bir gün/an öğretmenliğe dönüp gençleri
yoldan çıkarma endişesi, gerilimini artırır.
Artan gerilimi, değişik biçimlerde yeni bir baskıya dönüşür öğretmen
üzerinde. Daha çok kontrol etmek ister öğretmeni, tehdit ederek, korku salarak,
bir baskı aracına dönüştürür öğretmenin kontrolünü. İktidar için öğretmen
tehlikelidir, hem de çok, gençleri yoldan çıkarandır her bir öğretmen.
İkibinli yılların
başları, neoliberal eğitim politikalarının yarattığı baskı Türkiye’de de iyice
hissedilmekte. Hizmette sınır tanımayanlarca durumdan vazife çıkarılarak, uzun
çalışmalar sonucu ve tabi ki belli bir maliyetle öğretmenlik mesleği genel yeterlikleri
hazırlanıyordu. Çalışanlar hakkını vermişti doğrusu görevlerinin ve iyi yüz
otuz kusur yeterlik -gösterge- belirlemişlerdi. Bakanlık hızla çalışmayı
basarak dağıtımını yapmış ve herkesin bu yeterliklere -performans göstergesi-
göre değerlendirileceğini duyurmuştu. Bu sayıda yeterliğin her bir öğretmende
olup olmadığının -ne derece olduğunu- tespitini, varın siz düşünün. Amaç
önemliydi ve bakanlık bu çalışmayla öğretmen yetiştirme sistemi, öğretmen
istihdamı ve çalışma koşullarını daha güçlü bir şekilde kontrol edebilecekti
artık, çünkü gençleri yoldan çıkarandı öğretmen.
Zaman akıp gidiyor, neoliberal
eğitim politikaları da ödünsüz uygulanıyor, performans değerlendirme -ne
demekse- sistemiyle öğretmenler tehdit edilerek korkutuluyordu, çünkü öğretmen
tehlikeliydi. Öğretmen örgütlülüğünün de farklı biçimlerde engellendiği ve etkisizleştirildiği
bu süreçte her türlü dayanışmadan yoksun öğretmenin kaygısı daha da artıyordu.
Şimdi, yüzlerce olan bu öğretmenlik mesleği genel yeterliklerine -performans
göstergelerine- elli-yüz özel alan -branş- yeterliklerini ekle, elli-yüz de
denetleyeneler ekler, bir elli-yüz de veliler, oldu mu sana kabaca beş-altı yüz
yeterlik. Bırakalım anlayıp içselleştirmeyi, bunları tek tek okumak, saymak,
ölçmek, değerlendirmek, hesaplamak için kaç yarıyıl gerekirdi acaba? Doğrusu çıkılacak
gibi değildi işin içinden, çıkılamadı da. Neyse ki şimdilerde biraz indirme gidildi
de altmış kusur yeterliğe düşürüldü öğretmen yeterlikleri. Ancak, tehdidi,
korkusu, kaygısı artan şiddetiyle durmakta başımızın üzerinde hala. Ne oldu,
nasıl oldu da dörtte bir tenzilat yapıldı diye merak edenler için, bakanlık
bilgilendirme yapmış, yeni düzenlemenin gerekçesinde. Merak edenler bakabilir, Avrupa Parlementosu ve Avrupa Konseyi, Avrupa
yeterlikler çerçevesi gibi neoliberalizmin küresel araçları, yine, yeniden
devredeymiş burada da.
Toplumcu politikaları savunan
toplumlar, öğretmeni kontrol etmek, tehdit etmek, korkutmak yerine, öğretmene
güven duydular, duymaktalar da. Öğretmeni iyi yetiştirdiler, güçlendirdiler,
öğretmeni özgürleştirdiler, desteklediler. Evrensel öğretmen yeterliklerini
desteklediler ve bu yeterlikleri öğretmeni kontrol etmek için değil de geliştirmek
için kullandılar. Toplumcu politikaların bir bileşini olan kamucu eğitim politikalarını
savundular, savunmaktalar.
Açık bir şekilde
görülüyor ki bu farklı iki yaklaşım, iktidarların öğretmen kavrayışıyla
doğrudan ilişkili. Demokratik toplumların ve dolayısıyla iktidarların eğitim, okul
ve öğretmen algısı, demokratik değerlerin üretilmesi, geliştirilmesi ve
yaşatılmasını yüksek düzeyde destekler nitelikte. Oysa antidemokratik
toplumlarda eğitim, okul ve öğretmen, rahatlıkla ideolojik aygıt olarak
kullanılabilmekte, kullanılmakta.
Öğretmen
niteliklerinden yararlanmak istiyorsak ki yararlanılmalı, onlarca, yüzlerce
nitelik, yeterlik, gösterge sıralamaya gerek yoktur. Yalındır öğretmen
yeterlikleri, görünür ve bilinirdir. Tehlikelidir öğretmen, gençleri yoldan
çıkarandır. Biliriz bunu, öğretmen Sokratesin katlinden beri. Bu yargının
içerisindedir, bütün yeterlikleri öğretmenin. Benim, senin, bizim olan, bütün
öğretmenlerin savunması olan, Sokrates’in
Savunması** ile başlayıp gelen öğretmen yeterlikleri. Hatta daha da
gerilerden, Sumerli Luddingira***ya
kadar uzanan bir geçmişten başlayan.
Yine de çok gerekiyorsa
öğretmen yeterlikleri, malumun ilamı olarak belirtmek isterim ki öğretmen;
tehlikelidir,
gençleri yoldan
çıkarandır,
bilimcidir,
özgürlükçüdür,
devrimcidir,
aydınlanmacıdır,
cumhuriyetçidir,
lâiktir,
toplumsal önderdir,
entelektüeldir/aydındır/münevverdir.
Bu yeterliklere sahip
öğretmen, başka herhangi bir yeterliğe gereksinim duymaz. Öyle gereksiz, uzun kontrol listelerine gerek yoktur. Ancak çok
ağırdır bu yeterliklerin bedeli. Öğretmen Sokrates’e ödetilen bedel, ondan
sonraki öğretmenlerin ödeyebileceği, ödediği bedeldir. Her öğretmen bu bilinç
ve yeterliğe de sahiptir. Öyle yetiştirilir, yetiştirir kendini öğretmen.
Neoliberali de bilir, neomuhafazakarı da, neofaşisti de bilir, onun tehlikeli
olduğunu, gençleri yoldan çıkardığını.
*Tolstoy,
Lev Nikolayeviç. (2018). Yunanlı
Öğretmen Sokrates. Çeviri: Firdevs Şenoğlugil. Etkin Yayınevi. İstanbul.
**Platon.
(2002). Sokrates'in Savunması. Çeviri: Ari Çokana. İş
Bankası Yayınları. İstanbul.
***Çığ, Muazzez İlmiye. (2006). Sumerli
Ludingirra: Geçmişe Dönük Bilimkurgu. Kaynak Yayınları. İstanbul.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder